Bebeklerin ek gıdaya ne zaman ve ne ile başlayacağı annelerin aklına en çok takılan sorudur.
Bu dönemde bazı aileler önceden araştırıp bir plan belirlemiş olabilirler ancak farklı görüşlere sahip aile üyeleri veya ebeveynler zaman zaman kafa karıştırıcı tavsiyeler verebilirler.
Bu süreçte sizi en doğru şekilde yönlendirecek olan kişiler bebeğinizin fiziksel ve zihinsel gelişimini doğumdan itibaren takip eden çocuk doktorları olacaktır.
Bebeğim katı gıdalara ne zaman başlayabilir?
Her bebeğin katı gıdalara hazır olma zamanının kendi gelişim hızına bağlı olduğunu unutmayın!
-Başını dik tutabiliyor mu?
Bebeğiniz iyi bir baş kontrolüne sahip olmalı ve mama sandalyesinde veya bebek koltuğunda oturabilmelidir.
-Yiyecek önlerine geldiğinde ağızlarını açıyorlar mı?
Bebekler sizi yemek yerken izliyorlarsa, yemeğinize uzanıyorlarsa ve beslenmeye istekli görünüyorlarsa hazır olabilirler.
-Yiyecekleri kaşıkla alabiliyorlar mı?
Bebekler erken dönemde yiyeceği yutmak için henüz ağzının arkasına götürmeyi bilmezler. Bu normaldir ve buna alışmaları biraz zaman alabilir. Yemeklerin dokusunu ve kıvamını yavaş yavaş katılaştırın.
-Bebeğiniz yeterince büyük mü?
Genel olarak bebekler doğum ağırlıklarının yaklaşık iki katına çıktıklarında ek gıdalara hazır olabilirler.
NOT: Bebeğinize doğumdan sonra yaklaşık 6 ay boyunca anne sütü vermeniz çok önemlidir. Ek gıdalara başladıktan sonra da emzirmeye devam edilmesi gerekir. Emzirmeye sizin ve çocuğunuzun istediği kadar, 2 yıl veya daha uzun süre devam edebilirsiniz.
Katı yiyecekler yemeye başlamak bebeğinizin gelişiminin önemli bir parçasıdır. Ancak ek gıdalara çok erken başlamak, daha sonra aşırı kilo veya obezite gibi sorunlara yol açabilir. Katı gıdalara hazır olduğuna dair işaretleri öğrenin.
Bebeğimi nasıl besleyeceğim?
Üç gün kuralıyla bir çay kaşığı-bir tatlı kaşığı-bir yemek kaşığı şeklinde her gıdayı deneyerek başlayabilirsiniz. Süreç boyunca bebeğinizle konuşun (“Turuncu havuç çok lezzetli değil mi?”). Bebeğiniz ilk başta ne yapacağını bilemeyebilir. Kafaları karışmış görünebilir, yüzlerini ekşitebilir, yemeği ağızlarının içinde döndürüp çıkarabilir veya tamamen reddedebilirler.
Bebeğinize yeni gıdaların tadımlarını ne çok aç ne de çok tokken yaptırın. Her iki durumda da yeni bir gıdayı almak istemeyebilirler.
Ek gıda süreci biraz kirlenerek ve kirleterek geçecektir. Bebeğinizin yüzüne, ellerine ve önlüğüne, yerlere yemek dökülecek ve bulaşacaktır. Bu süreçte normaldir çünkü yemek yemeyi yeni öğreniyordur.
Bebeğiniz onu beslediğinizde ağlıyor veya yüzünü çeviriyorsa, zorlamayın. Tekrar denemeden önce bir süreliğine yalnızca emzirmeye veya biberonla beslemeye dönün. Katı gıdalara başlamanın aşamalı bir süreç olduğunu unutmayın; İlk başta bebeğiniz doyumunun çoğunu hâlâ anne sütünden, mamadan veya her ikisinden alıyor olacak. Ayrıca her bebek farklıdır, dolayısıyla katı gıdalara başlama durumu da farklılık gösterecektir.
Bebeğime ilk önce hangi gıdaları vermeliyim?
Bebekler genelde ek gıdalara sebze püreleri, meyve püreleri, yoğurt gibi yiyeceklerle başlar. Önemli olan bazı noktalar vardır.
-Boğulmayı önlemek için yiyecekler yumuşak veya püre haline getirilmiş olmalıdır.
-Her 3 ila 5 günde bir, herhangi bir besin grubundan “tek bileşenli” yeni bir yiyecek verin. Herhangi bir reaksiyon veriyor mu diye dikkat edin.
-Yumurta, süt ürünleri, soya veya balık gibi bebekler için tüketilebilir formda olan gıdaları vermek için beklemenin gıda alerjisini önlediğine dair bir kanıt yoktur. Ancak kanlı kakası, şiddetli egzaması ve/veya yumurta alerjisi olan bebeklere alerji testi yapılması önerilir.
-Önce meyve verilirse bebeğinizin sebzelerden hoşlanmayacağına dair bir kanıt yoktur.
-Bebeğinizin diyetine uygun ölçüde kırmızı et ve beyaz et, demir ve çinkodan zengin tahılları eklemeye dikkat edin.
Katı gıdalara başladıktan sonraki birkaç ay içinde bebeğinizin günlük diyeti; anne sütü, alıyorsa mama veya her ikisini içermelidir. Bunların yanında etler, sebzeler, meyveler, yumurta ve balık artık öğünlerine eklenmiş olmalıdır.
Bebeğime parmak gıdaları ne zaman verebilirim?
Bebeğiniz oturup ellerini veya diğer nesneleri ağzına götürebildiğinde, kendi kendine beslenmeyi öğrenmesine yardımcı olmak için ona parmak gıdalar verebilirsiniz. Boğulmayı önlemek için bebeğinize verdiğiniz her şeyin yumuşak, yutulması kolay ve küçük parçalara ayrılmış olduğundan emin olun. Örneğin küçük muz parçaları, kurabiyeler veya krakerler vb.
Yetişkinlere ve daha büyük çocuklara yönelik işlenmiş gıdaları bebeğinize ne kadar az verirseniz o kadar iyidir çünkü bu gıdalar genellikle daha fazla tuz ve diğer koruyucu katkı maddeleri içerir.
Bebeğinize taze sebze meyve vermek için, bir blender veya mutfak robotu kullanabilirsiniz ya da daha yumuşak haşlanmış yiyecekleri çatalla ezebilirsiniz. Başlangıçta taze sebze ve meyveler tuz veya baharat eklenmeden pişirilmelidir. Bazı sebze meyveler pişirilmeden püre şekline getirilip tüketilebilir (muz, salatalık vb.) ancak diğer meyve ve sebzelerin çoğu yumuşayana kadar suda ya da buharda haşlanmalıdır. Hemen tüketilmeyen yiyecekleri buzdolabında saklayın ve bebeğinize vermeden önce bozulma belirtileri olup olmadığına bakın. Taze gıdalar koruyucu içermediğinden, paketli veya kavanozdaki yiyeceklerden daha çabuk bozulurlar.
NOT: Bebeğinize ek gıda döneminin başında çiğnemeyi gerektiren veya boğulma tehlikesi oluşturabilecek hiçbir gıdayı vermeyin. Kuruyemişler, parça et veya peynir dilimleri, patlamış mısır, sert, yapışkan şekerler vb.
Bebeğim katı gıdalara başladıktan sonra ne gibi değişiklikler görebilirim?
Bebeğiniz katı yiyecekler yemeye başladığında kakası daha katı ve değişken renkli hale gelecektir. Yediği besinin içeriği nedeniyle kokusu da çok daha farklı olacaktır. Bezelye ve diğer yeşil sebzeler dışkıyı koyu yeşil bir renge çevirebilir; pancar kırmızı yapabilir. (Pancar bazen idrarı da kırmızı yapar.)
Bebeğinizin yedikleri bazen dışkılarında sindirilmemiş yiyecek parçaları olarak görünebilir. Özellikle bezelye veya mısır kabukları ve domates veya diğer sebzelerin kabukları bulunabilir. Bunların hepsi normaldir. Bebeğinizin sindirim sistemi henüz olgunlaşmamıştır ve bu yeni yiyecekleri tam olarak sindirebilmesi için zamana ihtiyacı vardır. Ancak kakası aşırı derecede sıvı, sulu veya mukusluysa, bu sindirim sisteminin tahriş olduğu anlamına gelebilir. Bu durumda ek gıda miktarını azaltın ve daha yavaş bir şekilde denemeye devam edin. Kakası sulu veya mukuslu olmaya devam ederse bir de kakada kan görme gibi bir durum olursa nedenini öğrenmek için çocuk doktorunuzla görüşün.
Bebeğime meyve suyu vermeli miyim?
Bebeklerin meyve suyuna ihtiyacı yoktur. 12 aydan küçük bebeklere meyvenin suyu yerine kendisinin verilmesi önerilir. 12 aylıktan sonra da yalnızca %100 meyve suyu verilmesi ve bardakta içmesi önerilir. Diş çürümelerini önlemek için çocuğunuzu biberonla uyutmamaya dikkat edin. Meyve suyu; anne sütü, mama veya daha besleyici diğer gıdalara olan iştahı azaltır. Çok fazla meyve suyu aynı zamanda pişiğe, ishale veya aşırı kilo alımına da neden olabilir.
Bebeğimin suya ihtiyacı var mı?
Sağlıklı bebeklerin ekstra suya ihtiyacı yoktur. Anne sütü ve gerekli durumlarda kullanılan mama ihtiyaç duydukları tüm sıvıları sağlar. Ancak bebeğinize katı gıdalar vermeye başladığınızda beslenme sonrası biraz su içmesinde sakınca yoktur. Ayrıca çok sıcak havalarda suya ihtiyaç artabilir. Suyun florürlü olduğu bir bölgede yaşıyorsanız, su içmek gelecekteki diş çürümelerini önlemeye de yardımcı olacaktır.
İyi beslenme alışkanlıkları erken yaşta başlar!
Bebeğinizin oturma, kaşıktan yemek alma, lokmalar arasında dinlenme ve doyduğunda durma gibi yeme sürecine alışması önemlidir. Bu deneyimlerin erkenden kazanılması çocuğunuzun hayatı boyunca iyi beslenme alışkanlıklarını sürdürmesine yardımcı olacaktır.
Mümkün olduğunca ailecek sofraya oturmaya çalışın. Bebeğinizin sizinle birlikte sofrada olmasına sizi izlemesine ve sizle birlikte yemek yemesine imkan sağlayın. Araştırmalar, düzenli olarak ailece birlikte akşam yemeği yemenin çocukların gelişimine olumlu etkileri olduğunu gösteriyor.
Çocuğunuza ihtiyaç duyduğu besinler açısından zengin, çeşitli sağlıklı yiyecekler sunun. Çocuğunuzun doyduğunu gösteren işaretleri iyi okuyun ve aşırı miktarda beslemeyin!
Çocuğunuzun çok fazla veya çok az yemesi de dahil olmak üzere, çocuğunuzun beslenmesine ilişkin herhangi bir sorunuz varsa, mutlaka doktoruyla görüşün.
Çocukların tat tercihleri yaklaşık 9 aylıkken çoğunlukla netleşir. Bu, katı gıdalara başlarken çeşitli tatlar, dokular ve renkler sunmanın önemli olmasının birçok nedeninden biridir.
Ek Gıdaya Hazır Olmanın İşaretleri
Ek gıdayla beslenmeye başlamak için gereken fiziksel becerilerin birçoğunun, bebeklerin ek gıda ihtiyaçlarının ortaya çıktığı döneme denk gelmesi tesadüf değildir. Anne sütü ya da mama tüketimi doyum sağlamaya yetmediğinde, sindirim sistemleri artık ek gıdalara da hazır hale gelir.
Başını dik tutması: Bazı bebekler doğdukları günden itibaren çok kısa süreli başlarını kaldırabilseler de genelde başını sürekli olarak uzun süre dik tutabilme yeteneği 3 veya 4 aylıkken başlar.
Destekli oturabilmesi: Bebekler genellikle yaklaşık 6 aylıkken – başlangıçta biraz destekle de olsa – oturmaya başlarlar. Günümüzde birçok mama sandalyesinin, kendi başına tam olarak dik oturmaya hazır olmayanlar için ek destek sunan kullanışlı yaslanma özellikleri vardır.
Bebekler etraflarındaki dünyanın daha fazla farkına vardıkça, yiyeceklerle de daha fazla ilgilenmeye başlarlar; genellikle yiyecekleri dikkatle izlerler ve bazılarının kendilerine doğru geldiğini gördüklerinde hevesli bir beklentiyle ağızlarını açarlar.
Anne sütü hala bizim için en önemli besin kaynağıdır!
İlk 3 ila 4 ay boyunca yalnızca anne sütü ile beslenme, çocuğun yaşamının ilk iki yılında egzamaya karşı korunmasına yardımcı olur. 3 ila 4 ayı aşan sürelerde emzirme ilk iki yıl boyunca alerji, atopi, astım vb durumlara karşı koruma sağlar.
Emzirmeyi ve ek gıdaları birlikte nasıl götüreceğim?
İlk bir yaşta ana besin kaynağımız hala anne sütü ve/veya formül mamadır. Ancak ek gıdalara başlandıktan sonra bu ikisi arasındaki denge yavaş ve kademeli olarak ek gıda yönüne doğru kaymaya başlar. Emzirme döneminde anne ile bebek arasında oluşan sıkı bağ ister istemez bu aylarda bebeğin etrafa ilgisinin artmasıyla memede daha az durmak istemesiyle sonuçlanacaktır. Bu durum tamamen normaldir. Çocuğunuz bu döneme kadar sizin anne sütünüzle büyüdü ve bu da ihtiyaç duyduğu her şeyi ona sağladı.
Bebeğiniz ilk 6 aydan sonra, çeşitli yeni yiyecekleri denemeye başlasa bile anne sütünüz ihtiyaç duyduğu besinlerin büyük çoğunluğunu sağlamaya devam edecektir. Bebeğiniz şüphesiz yeni tatlar ve dokularla tanışmaktan büyük keyif alacaktır, ancak katı yiyeceklerle ilgili deneyimleri hala tadım aşamasındadır. Beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli anne sütü almaya devam etmelerini sağlamak önemlidir.
Bebeğinizin ek gıda tüketimi arttıkça emzirme sayısının giderek azalacağını görebilirsiniz. Erken bebeklik döneminde her 2 ila 3 saatte bir emen bir bebek, on ikinci ayda günde sadece 3 veya 4 öğün anne sütü alabilir.
Bebeğinizi yakın zamanda sütten kesmeyi düşünmüyorsanız, süt üretimini sürdürmek için bebeğinizi arzu ettiği zaman emzirmeye devam edin. Eğer bebeğin talebinin azalması ile birlikte emzirerek göğsünüz boşalmıyorsa manuel olarak bir miktar süt sağımı yapabilirsiniz.
Vücudunuzun değişen sürece uyum sağlaması nedeniyle, ek gıdaların kademeli olarak arttırılmasının bir başka nedeni de süt üretiminin ihtiyaca göre olmasıdır. Arz-talep ilişkisindeki değişim birkaç ay sürerek göğüsler yeni duruma sorunsuz bir şekilde adapte olabilir.
Peki ya gıda alerjileri?
Gıda alerjisi olan ebeveynlere genellikle alerjik reaksiyonlara neden olan gıdalardan (inek sütü, süt ürünleri, yer fıstığı veya diğer sert kabuklu yemişler gibi) kaçınmaları tavsiye edilir. Ancak son araştırmalar, bazı gıdaların geç verilmesinin bebeğinizde alerji geliştirme riskini artırabileceğini ortaya koydu. Herhangi bir durumda mutlaka çocuk doktorunuzla görüşün. Doktorunuz sizi besin alerjileri konusunda bilgilendirir ve ek gıda sürecini daha rahat yönetmenizi sağlar. İhtiyaç durumunda alerji testi uygulaması önerebilir ve sonuçlara göre bir planlama yapar.
Herhangi bir alerji söz konusu değilse, bebeğinizin yukarıda konuştuğumuz ek gıda hazırlık işaretlerini takip edin. Daha sonra besinleri yavaş yavaş tek tek tanıtmaya başlayabilirsiniz.
Genelde önerilen ek gıda başlangıç besinleri nelerdir?
Anne sütü alan bebeklerin çoğunun demir depoları yaklaşık 6. ayda azalmaya başladığından, katı gıdalar için ilk tercihler bu mineral açısından zengin olmalıdır.
Kırmızı ve beyaz etlerin (hindi, tavuk ve sığır eti gibi) anne sütüyle beslenen bebeğin diyetine erken eklenmesinde sakınca yoktur. Etler yüksek kaliteli protein, demir ve çinkonun iyi kaynaklarıdır ve diğer gıdalara göre besin değerleri yüksektir.
Demirle zenginleştirilmiş yulaf ezmeleri ve tek bileşenli tahıl mamaları anne sütünü tamamlayacak diğer güzel katı gıdalardır.
Çocuğunuz yeni tatlara alıştıkça yavaş yavaş seçeneklerini genişletin. Elma, armut, şeftali, muz, pişmiş havuç, bezelye, tatlı patates gibi meyve ve sebzelerle püreler hazırlayın. Deneme yaparken bir seferde yalnızca bir yeni yiyecek verin ve başka bir yiyecek denemeden önce birkaç gün bekleyin. Bu, çocuğunuzun besine karşı bir reaksiyon vermemesini sağlamaya yardımcı olur.
Yavaş yavaş, bebeğinizin hangi yiyeceklerden hoşlandığını ve hangilerinden hoşlanmadığını öğreneceksiniz. Beslenme zamanları emzirmeden daha farklı ve karmaşık bir etkileşime dönecek; elbette emzirmenin yerini almayacak ama çocuğunuza gelişimsel pek çok açıdan katkı sağlayacak.
Bebeğinizi farklı yiyeceklerle tanıştırın yediklerini mümkün olduğunca çeşitlendirin. Bazı bebeklerin yeni bir gıdayı severek yemeden önce birçok kez denemesi gerekebilir. Anne sütü alan bebekler, annenin beslenme şekline bağlı olarak da zaten farklı tatlar deneyimlerler. Bu nedenle, ek gıdalar emen bebeğe verildiğinde genellikle tanıdık bir tat hissedebilirler.
Bu ilk yiyecekler anne sütünüzün yerine geçmeyi değil, tamamlayıcı olmayı amaçladığından, deneyip açtığınız besinlerle yapılan ek gıda öğünlerini öğleden sonra veya akşam beslenmesinden sonra hazırlayabilirsiniz. Bu zamanlar genelde sütünüzün en düşük seviyede olduğu ve bebeğinizin daha aç olabileceği zamanlardır.
Bebeğimin demir takviyesine ihtiyacı var mı?
Bazı durumlarda bebeklerimize 4. aydan itibaren demir takviyesi önermektedir. Böyle bir durumda doktorunuzun önerdiği dozu tam olarak vermeye dikkat ediniz. Aşırı dozlar toksik olabileceğinden, demir ve vitamin preparatlarını daima evdeki küçük çocukların erişemeyeceği bir yerde saklayın. İlk yaşta D vitamini ve demir takviyesi önerilerini çocuk doktorunuza danışmayı unutmayın.