Günümüzde bazı kişilerin aşı güvenliği konusunda endişeleri oluşmaya başlamıştır. Ancak gerçek şu ki, aşılar her yıl milyonlarca hayat kurtarmakta ve herkesi hastalığın yayılmasına karşı korumaktadır. Çocuğunuza aşı yaptırmamayı tercih ettiğinizde, onu tehlikeli, hatta ölümcül bir hastalığa yakalanma riskiyle karşı karşıya bırakmış olursunuz. Ayrıca çocuğunuzla temas halinde olan diğer çocukları da riske atmış olursunuz. Aşı yaptırmak, o hastalığa yakalanmaktan çok daha iyidir.
Aslında aşılar sayesinde, çocukları etkileyen birçok hastalık büyük ölçüde azaltılmış veya tamamen ortadan kaldırılmıştır.
Aşılar, çocukları aşağıdaki gibi ölümcül hastalıklardan korur: Çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, su çiçeği, menenjit, zatürre, tetanoz, hepatit A ve B, grip, ishal enfeksiyonları, HPV ve daha fazlası.
Çocuk doktorunuz, çocuğunuzun sağlığına ve güvenliğine ne kadar önem verdiğinizi bilir ve sizi en doğru şekilde yönlendirir. Bu nedenle tüm bilimsel gerçekleri güvenilir bir tıp uzmanından almak çok önemlidir. Televizyondan, internetten veya diğer ebeveynlerden duyduğunuz hikayelere dayanarak karar vermemek en doğrusudur.
Çocuk doktorunuzun çocuğunuza aşı yaptırma konusunda bilmenizi istediği şeyler şunlardır:
Aşılar işe yarar. Onlarca yıldır çocukları sağlıklı tuttular ve milyonlarca hayat kurtardılar. Çocukluk çağı aşılarının çoğu, hastalıkları önlemede %90 ila %99 etkilidir. Eğer aşılanmış bir çocuk hastalığa yakalanırsa, belirtiler genellikle aşı olmamış bir çocuğa göre çok daha hafif seyreder. Çocuğunuzda aşıdan sonra aşının yapıldığı yerde şişlik gibi hafif yan etkiler görülebilir. Ancak bu yan etkiler uzun sürmez ve ciddi yan etkilerin görülme ihtimali çok düşüktür.
Aşılar güvenlidir. Tüm aşılar, uygulamaya sunulmadan önce ayrıntılı klinik denemelerden geçer. Bu denemeler aşının güvenliğine, yan etkilerine ve etkinliğine bakar. Bir aşıya yalnızca güvenli ve etkili olması, yararlarının risklerden daha fazla olması durumunda lisans verilir.
Aşılar doğal bağışıklığı güçlendirir. Çocuğunuzun ihtiyacı olan en önemli şeyin doğal bağışıklık olduğunu düşünmek mantıklıdır. Bebekler, birçok mikropla savaşabilen bağışıklık sistemleriyle doğarlar. Özellikle anne sütü alan bebekler, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı ek koruma sağlarlar. Ancak bu koruma uzun sürmez.
Bazen bir veya iki doz aşı, çocuğunuzun bağışıklık sistemine bir enfeksiyona ömür boyu nasıl tepki vereceğini öğretebilir. Bazı durumlarda ise bağışıklık sistemine nasıl savaşacağını hatırlatma dozlarıyla tekrar öğretmek gerekebilir. Hatırlatma dozları, çocuğunuzun ilk aşıları kadar önemlidir. Bu dozlar, çocuğunuzun bağışıklık sisteminin hafızasını tazeler.
Türkiye’de nadir görülen hastalıklar, halen mevcut salgınların yaşandığı bölgeleri ziyaret eden kişiler tarafından ülkeye getirilebilmektedir. Çocuğunuzun aşılarının tam olması, bu nedenle önemlidir. Aşı olmak hem çocuğunuzu koruyacak hem de toplumdaki diğer kişilerin korunmasına yardımcı olacaktır. Toplumun bu şekilde korunmasına genel olarak sürü bağışıklığı denir.
Yeterli sayıda kişi aşılandığında, herkes hastalıkların yayılmasına karşı bir miktar korunma sağlar. Buna aşı olamayanlar da dahildir (çok küçük çocuklar veya bağışıklığı zayıf olanlar gibi). Ancak çocuğunuzu güvende tutmak için sürü bağışıklığına güvenmek risklidir. Aşılama oranımız çok düşerse, aşıyla önlenebilir enfeksiyonlar geri gelecektir. Geçtiğimiz birkaç yılda boğmaca, kızamık ve kabakulak salgınlarında bunu defalarca gördük.
